Robotlar pestisit kullanımını yüzde 50 azaltabilir

Başak Nur GÖKÇAM

Hastalık, zararlılar ve yabani ot kontrolü gibi sebeplerle yetişticiler tarafından giderek artan pestisit kullanımı, küresel çapta mahsul veriminin 3’te 1’inin kaybına neden oldu. Tahminlere göre 2050 yılına kadar bugüne oranla yüzde 60 daha fazla gıdaya ihtiyaç duyulacak.

Sağlığı, doğayı ve biyolojik çeşitliliği te tehdit eden pestisit kullanımının sınırlandırılması yönünde toplum ve politikacılar tarafından baskı olsa da, kullanımda ise kayda değer bir azalma görülmedi. Son zamanlarda daha sağlıklı ve daha sürdürülebilir mahsullere yönelik talep doğrultusunda ise Avrupa Birliği’nin 2030 yılına kadar pestisit kullanımını yüzde 50 azaltma yönündeki politika planlarıyla sonuçlandı.

Bu azaltımı sağlamak için yeni bir çalışma gerçekleştiren araştırmacılar, robotik teknoloji ile pestisit kullanımını yarı yarıya azalabileceği sonucuna vardı. Yapay zekâ tabanlı izleme, robotik ve yeni nesil teknoloji gibi modern teknolojilerin kullanıldığı akıllı mahsul çiftliğinin de bu mücadelede etkin rol oynayabileceği görüldü. Kopenhag Üniversitesi merkezli plan yeni araştırma iş birliği One Crop Health (Tek Mahsul Sağlık) geleceğe yönelik sürdürülebilir tarım geliştirerek pestisit kullanımını azaltmayı hedefliyor.

Pestisit azaltımı çiftçilere kâr getirecek

Projeye ilişkin konuşan Kopenhag Üniversitesi Bitki ve Çevre Bilimleri Bölümü Profesörü ve Proje Baş Araştırmacısı Paul Neve, “Siyasi tartışmalar, çiftçi ve sanayi kaygıları ve düzenleme konusundaki belirsizlik, bu geçişi sağlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu açıkça gösteriyor.

Çoğu çiftçi aslında daha az pestisit kullanmak istiyor, ancak bunun nasıl mümkün olduğunu gösteren araştırmalara ihtiyaç var. Sağlıklı, yüksek verimli ve karlı mahsullerin sürdürülmesi Tek Mahsul Sağlık projesi, pestisit kullanımını azaltma çabasını bilimsel bir temele yerleştiren ve sonuçta çiftçilerin pestisiti azaltmaya yardımcı olacak rasyonel kararlar almasına yardımcı olacak araştırmaları geliştirerek boşluğu doldurmayı amaçlıyor” dedi.

Biyo-pestisit kullanılabilir

Zararlıların, yabani otların ve hastalıkların sayısını azaltacak sağlıklı ekosistemler yaratabilmeleri durumunda, bunun sadece ilaçlama ihtiyacını azaltacağını belirten Prof. Paul Neve, “Geriye kalan ihtiyacı büyük ölçüde başka araçlarla değiştirebiliriz; örneğin yapay zeka tabanlı izleme ve modelleme yardımcı olabilir. Zararlıların nerede ve ne zaman kontrol altına alınması gerektiği konusunda bilgi vermek ve bunu başarmak için biyo-pestisitler gibi yeni çözümler kullanılabilir” bilgisini verdi.

Dronlar saha ihtiyaçlarını tahmin edecek

Tek Sağlık Mahsul projesi kapsamında modern teknolojiden de önemli ölçüde fayda sağlanacak. Kopenhag Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Bölümü ile yapılan disiplinler arası iş birliği aracılığıyla bir gurup bilgisayar bilimcisi, gözetimden elde edilen bilgileri dronlarla veriye dönüştürecek. Çiftçi tarlalarının dijital ikizlerinin tasarımının yapılacağı projede, dron verileri doğrultusunda sahanın ihtiyaçları da tahmin edilecek.

Proje Baş Araştırmacısı Prof. Paul Neve, “Öğrenciler, alanların nasıl davranacağını, hemen yanı başındaki ihtiyaçları ve farklı çözümlerin alanları nasıl etkileyeceğini tahmin edebilecek bir tür model sağlayacaklar. Altı yıl süren projenin ikinci yarısında ise öğrenciler kendi odak alanlarındaki spesifik çözümler hakkında bilgi geliştirecekler” diye ekledi.

Projeye 8 milyon euro destek

Kopenhag Üniversitesi araştırmacılarının hayata geçireceği ‘Tek Mahsul Sağlık’ projesi, Danimarka merkezli sağlık şirketi Novo Nordisk tarafından da desteklendi. Şirket, proje için 8,05 milyon euro bütçe sağladı. Projeyle, önümüzdeki 6 yıl içinde artan dünya nüfusuna yetecek kadar gıda üretebilen akıllı tarım geliştirmek için Birleşik Krallık’taki Aarhus Üniversitesi ve Rothamsted Research’ten bilgi toplanarak, verimi etkilemeden pestisit kullanımının yüzde 50 azaltımının yolları aranacak.

100 çiftçi araştırmacılara yardım edecek

Projenin bir kısmında, çiftçilerle birlikte çalışılacağını belirten Prof. Neve, “Onların tarlalarını kullanarak akıllı çözümler keşfedeceğiz. Böylece gelecekteki tarımın, mümkün olan en iyi bilgiye dayanmasını sağlamış olacağız. Danimarka ve İngiltere’ye eşit olarak dağıtılan 100 çiftlikle iş birliği içinde, sıfırdan veri toplayarak başlanacak” dedi.